Kalpsiz seri mi ?

“Kalpsiz”, Marissa Meyer’in “Gilded” evrenine uzak ama aynı yazarın masal yeniden yazımı tarzında şekillenmiş, Alice Harikalar Diyarından öncesini anlatan bağımsız bir romanıdır. Seri değil; ama kalp kırıkları, pastalar ve baş kesen kraliçelerin yükselişiyle dolu tatlı-acı bir tek solukluk hikâyedir.

Kahvemi elime aldım, konumuz belli: “Kalpsiz seri mi?” Sahi, bu kadar kalp geçen başlıklar arasında hangisinin serisi var, hangisinin yalnız kalbi? Bugün biraz eğleneceğiz, biraz kafa karıştıracağız. Çünkü her şeyin serisi yapılmış bu çağda, insan tek başına yazılmış bir roman görünce “Yok artık, devamı yok mu yani?” diye sormadan duramıyor!

Kalpsiz Ne Anlatıyor, Önce Onu Bir Hatırlayalım

“Kalpsiz” (Heartless), Alice Harikalar Diyarının o ünlü Kupa Kraliçesi olmadan önceki hâlini anlatan, pastalara, aşka ve hayal kırıklıklarına bulanmış bir roman. Yani kısaca: Kraliçe olmadan önce Catherine vardı, o da sadece pasta yapıp sevilmek istiyordu. Tabii ki hayat (ve delilik) planları altüst etti. Marissa Meyer, bu kez “Gilded”deki gibi seriye yayılmıyor, doğrudan tek bir tatlı darbe indiriyor kalbimize. Seri değil, ama etkisi maratonluk!

Erkekler Bu Soruya Nasıl Bakıyor?

Erkekler bu meseleye çözüm odaklı yaklaşıyor: “Kalpsiz seri mi?” diye soruyor, Google’a girip yanıtı buluyor, notunu alıyor ve kapanışı yapıyor. Stratejik, net, duygusuz. Hatta bazıları diyor ki, “Seri değilse okumaya değer mi?” Çünkü onların gözünde “seri”, yatırım demektir. Bir karaktere bağlanacaksan, üç kitaplık kontrat yapmalısın! Tek kitaplık aşk mı olur, mantıksız…

Ama kabul etmek lazım, erkek mantığı burada biraz işe yarıyor. Çünkü Meyer’in diğer işlerine baktığında (Cinder, Scarlet, Winter…) hep seri. Dolayısıyla “Kalpsiz”in tek başına duruşu biraz garip kaçıyor. O yüzden erkek okuyucu diyor ki: “Bu kadında bir pattern var, ama bu kitap ayrı yazılmış. Demek ki stratejik bir prequel değil, bağımsız operasyon.” Vay canına, tam istihbaratçı cümle!

Kadınlar Ne Diyor Peki?

Kadınlar için mesele bambaşka. Onlar için “Kalpsiz seri mi?” sorusunun içinde duygu var, empati var. Çünkü bu hikâye zaten kalbin nasıl kırıldığını anlatıyor. Seri olmasa da duygusal devamı, her kalp kırığında yaşıyor! Kadın okur “Catherine’in aşkı yarım kaldı ama hikâye bitti” diyerek ağlıyor, sonra “Belki bir spin-off gelir” diye umutlanıyor. Çünkü kalbiyle bağ kurmuş artık; veri değil, his önemli.

Hatta bazıları diyor ki, “Kalpsiz bitiyor ama biz bitmiyoruz.” İşte bu yüzden, kadın okur “seri olmasa da ruhen seriyiz” mottosunu çoktan benimsemiş durumda.

Kalpsiz’in Mizahi Anatomisi

Bir düşünün: Pastacı bir kız, deliliğin ve tutkunun ortasında aşkını yaşayamıyor. Sonra kraliçe oluyor ve “kafa kesin!” diye bağırmaya başlıyor. Bu kadar ironik bir hikâye zaten kendi içinde mini bir evren. Seri yapmaya gerek yok—zaten duygusal hacmi üç kitaba bedel.

Ama tabii ki sosyal medyada şöyle yorumlar da dönüyor:

• “Bu kitap tek olsa da travmalarımın serisi hâlinde devam ediyor.”
• “Kalpsiz okudum, kalbim hâlâ iade edilmedi.”
• “Marissa Meyer bu kadar güzel yazıyorsa neden üçleme yapmadı, anlamıyorum.”

Yani, “Kalpsiz” aslında kalp yerine kahkaha pompalayan bir kitap. Okurken “Ben de mi deliyim acaba?” diye soruyorsun. Cevap: Evet, çünkü Meyer tam olarak o duygusal çılgınlık dozunu hedeflemiş!

Kalpsiz Seri mi? Cevap Kısa, Mizah Uzun

Hayır, “Kalpsiz” bir seri değil. Tek başına bir roman. Ama bu kitap öyle bir iz bırakıyor ki, okur ister istemez ikinci sayfa, üçüncü kitap, beşinci aşk hikâyesi arıyor.

Erkek okur “devam yok mu?” diye mantıklı açıklama ararken, kadın okur “ama hikâye bitmemeli!” diyerek fanfiction sayfalarına dalıyor.

Bir taraf Excel tablosuyla düşünüyor, diğer taraf kalp atışıyla.

Okur Topluluğuna Sorular

• “Kalpsiz”i tek kitap olarak bırakmak sence cesurca bir tercih mi, yoksa bizi yarı yolda bırakmak mı?
• Eğer bir devam kitabı gelseydi, Catherine gerçekten kurtulur muydu, yoksa iyileşmek de bir efsane mi?
• Bir kitabı sevmek için seri olması şart mı, yoksa bazen bir hikâye, tek atımlık bir mucize midir?

Sonuç: Kalpsiz Ol ama Ruhsuz Olma

Sonuç açık: “Kalpsiz” seri değil ama etkisi serilikten daha uzun sürüyor.

Bazı kitaplar maraton koşusu gibidir, bazılarıysa kalbine koşar. Bu kitap ikinci kategoriye giriyor.

O yüzden cevabı esprili biçimde özetleyelim: “Evet, Kalpsiz tek kitap—ama kalpsiz kalmak isteyenin değil.”

Şimdi söyle bakalım, senin kalbin hâlâ Catherine’in pastasında mı, yoksa Av Töreni’nin gölgesinde mi? Yorumlarda buluşalım, bu tatlı deliliği birlikte çözümleyelim!